SOYLU OTEL’İN SOYLU MİSAFİRLERİ
Merhaba sevgili okurlarımız. Bundan önceki bir köşe yazımda okul arkadaşlıklarının önemi,
ve yıllar sonra gerçekleşen buluşmalardan söz etmiştim. Bu kez Bolu’daki Soylu Otel’in,
soylu misafirlerinden konuşmak istiyorum.
Ben, Kütahya Öğretmen Okulu’ndan 1976 yılında mezun oldum. Dönem arkadaşlarımla,
dört yıl boyunca yatılı ve gündüzlü olarak, eğitim-öğretim gören son öğretmen okulu
mezunlarından biriyim. Beş yıl önce, internet sayesinde tüm okul mezunlarımızın bir araya
gelerek buluşacağını öğrendim. Şubat ayında, İstanbul’dan Antalya’ya büyük bir sevinçle
gittim ben de ve ilk kez buluşmaya katıldım. Yıllar sonra okul arkadaşlarımı göreceğim için
çok heyecanlıydım. Organizasyonu yapan arkadaşlar epey yorulmuştu. Çünkü kalabalık ve
büyük bir grup olmuştuk. Kütahya Öğretmen Okulu Mezunları olarak, yıllar sonra 200’e
yakın kişi bir aradaydık. Daha önce buluşmaya katılanlar birbirini hemen tanıyordu. Sarılıp
kucaklaşmalar ve sevinçten akan gözyaşları duygulandırıyordu görenleri. Kendi dönem
arkadaşlarımı aradı gözlerim. Sanki onları bulursam bu buluşma daha samimi ve sıcak
geçecekti. Fakat o kadar kalabalığın içinde, lobide nihayet altı kişi bir araya gelebilmiştik.
Bazı arkadaşlar eşleriyle geldiği için gala yemeğinde bir masa yetmişti bize. Az ve öz de
olsak, yıllar sonra geriye dönüp anıları yad etmek çok güzeldi.
Daha sonra, diğer sınıf arkadaşlarımıza ulaşıp, sayımızı artırsak nasıl olur diye düşündük.
İzmir’e yerleşen Manisalı arkadaşlarımızın önerisi çok cazip geldi bize. Onlar, “Bizim
İzmir’de zaten yirmi kişilik bir grubumuz var. Gün yapıyoruz. 23 Nisan’da yine buluşacağız.
Sizlerin de katılımıyla grubu çoğaltabiliriz!” teklifinde bulundular. Bu öneriyi dikkate alarak,
23 Nisan tarihinin İzmir’in hava koşullarına da uygun olabileceğini düşünerek kabul ettik.
Artık hepimiz diğer arkadaşlarımıza ulaşıp, duyuru yapacaktık.
Sonunda, 2011 yılı 23-24 Nisan günleri, 1976 mezunları olarak, Bornova Öğretmen
Evi’nde buluştuk. Siyah beyaz fotoğraf albümü resimlerimiz uçuştu havada. Öğretmen Evi’ne
önce gidenler, kendinden sonra gelenleri tanımak için çabaladılar bir süre. Maziye eskilere
gittik. Otuzbeş yıl öncesindeki deli dolu geçen o yıllarda gezindik. Bu coşku, çok daha farklı
bir coşkuydu. Kütahya’dan, Bolu’dan, İstanbul’dan, Ankara’dan, Bursa’dan, Kaman’dan ve
daha birçok ilden arkadaşlarımız geldiler. İzmir’de bulunan arkadaşlarımız kalabalığın
çoğunluğunu oluşturmuştu. Aramıza katılan öğretmenlerimiz ise bizi çok mutlu etmişti.
İzmir’e ilk kez gidiyordum. Arkadaşlarımız gezdirip, İzmir’i tanıttılar. Gala gecesi
yemeğinde toplamda seksen kişiydik. Bornova öğretmen evi solisti coşkumuzdan hızımıza
yetişemedi. Bir sonraki yıl Kütahya’da, yani okulumuzun bulunduğu yerde buluşmayı
kararlaştırdık. Ve gelecek yıl buluşmak üzere, yıllar sonra karşılaşmanın verdiği mutlulukla
Ertesi yıl, 1976 öğretmen okulu mezunlarını ağırladı Kütahya. Ulaşabildiğim arkadaşlarıma
buluşmanın heyecan ve güzelliğini anlatıp, bu buluşmaya mutlaka katılmalarını istemiştim.
On altı yaşına inip, orada kalmak ne güzel bir duyguydu. Birilerinin sorumluluğu yoktu, dert
tasa yoktu, unutuveriyorduk herşeyi birbirimizi görünce. Kısacık da olsa bu mutluluk, ilaç
gibi geliyordu bize. Yaşama sevincimiz artıyordu.
Kütahya iklim özellikleri nedeniyle soğuk bir memleketimizdi. Bu nedenle buluşma
tarihimizin, 19 Mayıs’ta yapılması ve geleneksel hale gelmesinde karar aldık hep birlikte.
Koşarak ve daha büyük br heyecanla gittim okul yıllarımı geçirdiğim memlekete. Okulumuzu
ziyaret edip, tahta sıralarımıza oturduk arkadaşlarımla. Yaramazlık yaptık biraz da tabiri
caizse. Kara tahtaya baktık. Sağ üst köşeye tarihimizi attık. Kütahya’nın sokaklarında gezdik
kimseden izin alma gereği duymadan. Gala gecesinde bizi yalnız bırakmayan
öğretmenlerimizi görünce yine çok sevindik. Ve yine çok mutlu bir şekilde, Kütahya’da
ağırlayan arkadaşlarımıza teşekkür ederek ayrıldık.
Sırada Bursa vardı. Tadını almıştık bir kere. Kopmak olmazdı. Ertesi yıl 19 Mayıs’ta
Bursa’da buluştuk bu kez. Bir arkadaşımızın eşinin vefat haberiyle çok üzüldük. Ölüm
Allah’ın emriydi. Ama yaramızı sarmaya çalıştık bir araya gelince. Hüzün de olsa bir araya
gelmenin mutluluğunu yaşadık doyumsuzca Bursa sokaklarında. Ayrılırken ilgilenen
arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunduk.
Geçen yılki buluşma yerimiz İstanbul’du. Kapalıçarşı, Boğaz turu, Topkapı Sarayı,
Ayasofya, Sultanahmet gezileriyle renklendi buluşmamız. Soma faciası yüreklerimizi
burkmuştu bu kez. Bir araya gelmenin sevinciyle bu yarayı sarıp moral bulabilirdik. İstanbul
turunu ve buluşma organizasyonunu hazırlayan arkadaşımıza, teşekkürlerimizi yağdırdık.
Bu yıl, Bolu’dayız. Bolu iklimi ve uzun süren karlı günler, buluşma tarihimizi Mayıs ayı
sonuna uygun düşürdü. Bundan üç ay önce Bolu’ya gitmiştim. Arkadaşlarımla Soylu Otel’i
beğendik. Soylu arkadaşlarımızı, Soylu otelin koşullarıyla daha iyi ağırlayabilirdik. Ve
anlaştık. Haftaya Bolu Soylu Otel’de buluşacağız. Ayrıca Yedigöller, Abant, Gölcük
gezileriyle doğayla iç içe ve biz bize olacağız. Ciğerlerimize bol oksijen dolduracağız! Gala
gecesinde, koro halinde söyleyeceğimiz, “Eski dostlar ve Nasıl geçti habersiz” şarkılarıyla
inleteceğiz otelin salonunu. Anlıyacağınız Soylu Otel’in soylu misafirleri olacak.
Türkiye’mde, seçim nedeniyle rengarenk parti bayrakları dalgalanırken, biz özlemle
birbirimize sarılacağız. Atatürk’ün, “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” sözünü
yerine getirmenin mutluluğuyla, buluşmanın tadını çıkarmaya çalışacağız. Selam, sevgi ve
saygıların en güzeli de siz okurlarımıza gelsin!
Ayşe Gülten KIRICI