TÜM ANNELER ÖLÜMSÜZDÜR…..!
İki katlıydı ahşap evimiz . Birinci katında birkaç koyun , keçimiz ve ineğimiz yaşardı . Üst katın üç odasının birisinde de biz . Yaşar giderdik işte . Mutluyduk. Hiçbir şeyimiz eksik değildi yaşamak için.
Her birimiz birimize yardımcı olurduk , sevinirken . Ağlarken de . Üç kardeştik . En küçüğü bendim ağbim ve ablamdan sonra .
Annem hamileydi . Hasta sanmıştım sormadan önce anneme . “Kardeşin doğacak , o’nu karnımda besliyorum .” demişti . Kıskanmama rağmen sevincim ağır basmıştı .
Okuluma yeni başlamıştım . Öğretmenime ve arkadaşlarıma alışmam zor olmamıştı . Çoğu zamanımız oyunlarla geçiyordu . Evimize geldiğimde , hayvanlarımızın yanında buluyordum kendimi çoğu kere . Yemlerini veriyor , sularının olup olmadığını kontrol ediyordum . Annemin sesini duyuyordum , inliyor gibiydi bazen . Acısı bana da yansıyor ağlamaklı oluyordum .
Bir gün babam geldi öğleye yakın , okuluma .Yorgun yüzüyle “Öğleyin okulda kalabilirsin , çoktandır istiyordun ya… “ Dedi . eli cebine giderken “param var “ dedim usulca . Herkesin yanında para istenmeyeceğini sıkı sıkı tembihlemişti annem . “Tamam”. Dedi . Hızlı ama acele etmeyen adımlarla ayrıldı yanımdan .
Koşarak arkadaşlarıma “Öğleyin sizinle kalacağım” müjdesini verdim . Nedense içimde burukluk vardı . Boş verdim . Okuldayım ya..
Akşamüzeri evime gitmeye can atarken , ders zili çaldı .Koşarak gittim ,özlemiştim evimizi .Hava kararmamasına rağmen karanlıktı her yer sanki. “Öğleyin yediğim yemeklerden olsa gerek.” Diye düşündüm .
Evimiz eskisi gibi sakin ve yalnız değildi , fark ettim .Kokusu bile değişikti . Dayımlar, halamlar ,amcam ,yengelerim ve komşular vardı . Anlayamamıştım ne olduğunu . Ağbim ve ablam da yanıma geldiler . Babamın elleri arasındaki, başının saçları dağınıktı .Annemi aradım meraklı gözlerle dikkatlice . Yoktu . Yüreğime tonlarca ağırlık düşmüştü . Bayılmışım .Ayıldığımda , anlattı babam bir bir ve sakin kalabildiği kadar. Annemi , doğum sırasında kardeşimle birlikte kaybetmiştik……
Acısı yüreğimin ta.. derinliklerinde . Hiç çıkmadı , çıkaramadım ki ; Eylül ayının son haftasıydı annemi kaybettiğim gün .Amerikalı “jarvis “gibi yalnızdım . Annesiz yaşamayı hala öğrenemedim .
Jarvis’in annesi , Mayıs ayının ikinci Pazar günü ölmüştü .Komşuları ve arkadaşlarıyla , yerel yöneticileri , basını kullanarak annesini anmak adına, her yılın Mayıs ayının ikinci Pazar günü “Anneler Günü” olarak kutlanması önerisi kabul görmüş . 1908 yılında kutlamaya başlamış . 1914 yılında da tüm dünya da kutlanır olmuş .1955’te de ülkemizde..Yunan ve Romalılara ait olan bu kültürün devam etmesi ne kadar güzel…!
Ben de yılda iki defa kutluyorum “Anneler Gününü” Yılın Eylül ayının son haftasının Cuma günü ve Mayıs ayının ikinci Pazar günü….!
Dünya ve ülkemizdeki tüm annelerin “Anneler Gününü” kutluyorum ,ellerinden öpüyorum.
Hoşça Kalın , Annesiz kalmayın….!
İsmail ALTOK