
OKUL YOLU DÜZ GİDER, KARNELER GELİP GEÇER…..! 23.01. 2015
Cuma günü karnelerini alan çocuklarımız kaygılı, anne babalar heyecanlıydı. Tatile mutlu girecek çocuklar , anne babalar olacağı gibi ,mahcup ,ezik tatil yapanlar da olacaktır. Alınan karnelere fazla önem yüklenmemelidir.-Karnesinde ki; notu kötü olan çocuk ; aşağılanacağını ,kıyaslanacağını ,utandırılacağını mutlaka bilir. Kendilerini bu duruma hazırlarken de , “benlik gelişiminden, kendine güvenlerinden” taviz verirler.Sonra dünyaya eğri- büğrü bakmaya çalışırlar.Eksiktir bir yanları. Aksar hep duyguları ve düşünceleri.
Karne; öğrencilerin okulda ve derslerindeki durumunu belirtmek amacıyla verilir. Anne babalar karneyi övünç ,utanç ibaresi olarak değil , çocuğun gelişim sırasında hangi alanlarda desteğe ihtiyaç duyduğunu gösteren bir araç olarak görmelidir. Dediğim gibi; karneye olması gerekenden fazla anlam yüklenmemelidir. Karne “ulaşılması gereken bir amaç değil, başarıya götürecek araç “ olarak görülmelidir.
Karneye gereğinden fazla anlam yükleyen ailelerin,kötü notlara karşı tepkileri sert olur. Çocuklarını aşağılayacak , utandıracak ve kıyaslayacak davranışlar sergileyerek “tatili zehir “ ederler. Hakları yoktur. Bilmelidirler ki; bu gibi davranışlar çocuklarda , benlik gelişimlerinin, kendine güven duygularının gelişmesini engeller.
Çocuğumuzu sınıf arkadaşları ve ya başka çocuklarla kıyaslamanın “motivasyonunda” onarılmaz yaralar açar. Ailesine karşı saldırgan ve agresif davranışlar sergiler. Yaşamında ailesini hiç memnun edemeyeceğini düşünerek bunalıma girer. Çevresinde ki; sevgi meyvelerini tadamaz. ”Sevgisiz” büyümeyi öğrenecek , hayatı üzüntü örüntüsüne dönüştürecektir. Hayalleri kanayacak ,kabuk bağlamayacaktır. Yaralanacak , yaşamı boyunca tedaviye ihtiyaç duyacaktır.Karneyi görerek yapılan değerlendirmeler, zamana yayılarak yapılmalı , kötü notların sebepleri araştırılmalıdır.Öğretmen görüşleri ,çocuk ile birlikte yorumlanmalıdır.
Çocuk cezalandırılmadan önce, anne baba kendini sorgulamalı, “biz nerede hata yaptık?” diyebilmelidir.Verilecek cezalar çocukları duygusal ve zihinsel olarak etkiler, kesinlikle vazgeçilmelidir. “Ceza” aile lugatından çıkarılmalı…!
İyi dersler için takdir edilmeli ,kötü dersler içinde; öğretmene danışılarak uzun vadeli planlar yapılmalı, bu planlar yapılırken “oyun” katkılı olmasına dikkat edilmelidir.Başarılı çocuklarımızı abartmadan ödüllendirmeliyiz. Başarısı abartılarak “pahalı” hediyelerden öte ,ileriye dönük ,teknolojiye uygun, eğitici, yapıcı ve yaratıcı hediyeler alınarak ödüllendirilmelidir. Aslında , başarısını “sürekli” vurgulamak ödüllerin en değerlisidir. Ödüllendirmek “adettendir” duygusundan temizlenmelidir.
Kötü not sahibi çocuk ve ailesi, okulu değerlendirme yoluna gider. Bu çok yanlıştır. Genel değerlendirme yapılmalı. Yapılan değerlendirme ışığında “hata ve zaaflar” çocuğun katkısıyla giderilmeli ,planlar yapılmalı ve projeler üretilmelidir. Ancak yapılan planlarda; çocuğa karşı yargıcı ,sinirli ,ısrarcı olunmamalıdır. Çocuk mutlaka dinlenmeli ona göre çözüm yolları aranmalıdır. Karne hakkındaki duygu ve düşünceleri, tepkileri, eleştirileri küçümsenmemelidir. Çocuktaki yetenekler keşfedilmeli, kabiliyetleri doğrultusunda yönlendirilmelidir. Yapamadıklarından uzak, yapabildiklerine yakın olmalıdır. Öz güvenini kazanmak için, yanında yapıcı ve yaratıcı davranışlar sergilenmelidir. Eleştirirken bile yıkıcı, acı sözlerden uzak durulmalıdır. Kötü dersleri için “motive” edici aktivitelere katılması önerilmelidir.
“Başarısızlığını yüzüne vurmak yerine , düzeltebileceğini inandırıcı örnekler” verilmelidir.
Önemli olan; ailelerin çocukla bütünleşmesi, başarıya alkış , başarısızlığa çözüm bulunmasıdır.
Çocuğumuzu deyim yerindeyse ;” ipten almak “ için önerilerde bulundum. Öğretmenler olarak üzerimize düşenleri bu gün olduğundan çok , yarında yapmaya hazırız !
Lütfen, çocuklarımızı ötekileştirmeye çalışmayalım.
Hoşça Kalın….!
Birlikte Karne Sevinci Yaşayalım…!
İsmail ALTOK
İSMAİL HOCAM, ALLAH EMEKLERİNİZİ BOŞA ÇIKARMAZ. İNŞALLAH BU YAZIDAN AİLELER DERS ÇIKARIRLAR. ÇOCUKLARINA ONA GÖRE DAVRANIRLAR. KAMİL GÜLER